Gaziantep Yemekleri

Gaziantep Yemekleri
Gaziantep Yemekleri: 2015 yılında gastronomi dalında, UNESCO “fark oluşturan Şehirler Ağı” listesine giren ve böylece, dünya çapında bir mutfak olduğunun resmi onayını da alan Gaziantep mutfağında 291 tanesi UNESCO tescillenmiş 400'den fazla yemek çeşidi bulunur. Gaziantep'in yöresel mutfağında, özellikle şehrin tarihi ve coğrafi yapısından, tarım ürünlerindeki çeşitlilikten, pişirme ve tüketim yöntemlerinin çeşitliliğinden dolayı hem sayıca hem de çeşitçe fazla sayıda yemekten söz edilir. Gaziantep mutfağına ait 12 farklı yemek çeşidinin arasında çorbalar, et yemekleri, kebaplar, sebze yemekleri, yoğurtlu yemekler, pilavlar, dolmalar, börekler ve hamur işleri, köfteler, salatalar, tatlılar, zeytinyağlı yemekler yer alır. Göçmenler tarafından Türkiye'nin diğer bölgelerinden buraya getirilen pek çok et, sebze ve unlu mamul ile Suriye'den gelen yemek çeşitleri, Gaziantep mutfağında geniş yer tutar. Karakavurma, borani, sarımsak aşı, pişi, börek çorbası ya da tutmaç göçmenlerden kaynaklı yemek tarifleriyken, et ve bulgurla yapılan yemekler ve bazı tatlılar Suriye kaynaklı yemek tarifleri arasında sayılır.
Dört mevsimi tüm canlılığı ve renkleri ile yaşayan Gaziantep mutfağında, özellikle kış hazırlıklarına büyük önem verilir. Şehirde dolma yapmak için kurutulan haylan kabakları, tüylü acurlar, patlıcanlar, biberler meraklılarını tılsımlı bir başka dünyaya çağırır. Bu öyle bir dünyadır ki, burada lezzet çeşitliliğinin yanında malzemelerin çeşitliliği de dikkat çeker. Yoğurtlu yemeklerin, yerel sebzelerin, yabani bitkilerin ve et yemeklerinde meyve kullanımının yaygın olduğu Gaziantep mutfağında vişneli kebaplar, kayısılı yahniler yapılır. Gaziantep’te ev, çarşı, pazar, manav, kasap ve mahalle fırını arasında adeta saat gibi çalışan ve hiç sekteye uğramayan bir düzen işler. Siz de tüm şehrin yemek sürecine dâhil olduğu ve gizli bir elin tüm şehri neredeyse bir şölen sofrasına çevirmek için uğraştığı masalsı yerleri keşfetmekten hoşlanıyorsanız, Osmanlı mutfağının yaşayan bir türü olan Gaziantep mutfağını mutlaka deneyimlemelisiniz. Eğer, bir gün, kalbiniz seyahat rotası olarak Anadolu’dan Mezopotamya’ya uzanan bir köprü vazifesi gören Gaziantep’i seçerse ‘kerdiman’ adı verilen usta ve titiz aşçılar tarafından yapılan yöresel yemeklerin tadına bakmadan geri dönmemeniz için size keşif rehberi kıvamında bir yazı hazırladık. Bu yazıda, Gaziantep mutfağının yöresel lezzetlerine dair pek çok önemli ipucunu bulacaksınız.
Şimdi türlerine göre yöresel yemeklerin listesine bir göz atalım:

Yöresel Gaziantep Yemekleri


Çorbalar - Gaziantep Yemekleri
Gaziantep mutfağına ait yaklaşık 18 adet çorba piştikten sonra tereyağı, nane, kırmızıbiber, karabiber ya da safran ile süslenir. Bu süsleme işleminin ne şekilde yapılacağı çorbanın çeşidine göre değişir. Çorbaların isimleri ise ana malzeme olarak kullanılan ürünlerin isminden gelir.
Dövmeli Alaca Çorbası
İçindeki malzemelerden ötürü çok doyurucu olan Dövmeli Alaca çorba, özellikle kış aylarında sıklıkla tüketilir. Medeniyetin beşiği Gaziantep'te sıkça tüketilen bu çorba için, bir gece önceden ıslatılan dövme adı verilen aşurelik buğday ve nohut, bir tencerede bol suda haşlanır. Dövmeli alaca çorbasında, buğday ve nohuta yeşil mercimek ve kurutulmuş kırmızı dolmalık biber de eşlik eder.
https://www.youtube.com/watch?v=uA24cKOmYBc
Gaziantep’in diğer pek çok yöresel yemeğinde olduğu gibi, bu çorba da biber salçası ve baharatlar ile lezzetlendirilir. Diğer çorbalardan farklı olarak, dövmeli alaca çorbasına Gaziantep’in dağlarında doğal olarak yetişen taze tarhun otu ilave edilir. Dövmelik buğdaydan yapılan Dövmeli Alaca çorbasının, içerik ve yapılış şekli bakımından Hititlerden beri var olduğu ve bu nedenle, yaklaşık iki bin yıllık bir geçmişinin olduğu düşünülmektedir.
Lebeniye, Pirinç ve Yoğurttan Yapılan Öz Çorbası
Arapça kökenli ‘Leben’ sözcüğü, yoğurt anlamına gelmektedir. Sıklıkla bahar ve kış aylarında tüketilen bol naneli bu çorbanın yapılabilmesi için, öncelikle pirinç suda yumuşayana dek haşlanır. Kıymaya konan malzemelerden nohut büyüklüğünde lezzetli köfteler hazırlanır. Pişen pirinçler haşlanmış nohutlarla birlikte kaynamaya bırakılır. Bir kapta yoğurt, un, limon suyu ve su ile yoğurtlu bir terbiye yapıldıktan sonra çorbaya azar azar eklenir. Öte yandan, bu çorbaya asıl lezzzetini et suyunun ya da bazı durumlarda hindi suyunun verdiğine inanılır. Bu yapımı pek çok aşama içeren ve buğdayın özünden yapılan özel çorbayı, Gaziantep ziyaretiniz sırasında şehirdeki restoranlarda mutlaka deneyimlemelisiniz. Genellikle yemekli davetlerde özel misafirlere ikram amacı ile yapılan bu oldukça zahmetli çorba, rivayete göre Gaziantep’i ziyaret ettikleri sırada Mustafa Kemal Atatürk ve Fevzi Çakmak’a da ikram edilmiş. Hatta Atatürk ve Çakmak çorbayı o kadar çok beğenmişler ki, bu çorbanın tarifini öğrenmek istemişler.
Tennuri Çorbası - Gaziantep Yemekleri
Baharatlar, mercimek, nane, soğan, pirinç ve nohutun birlikteliğinden doğan bu çorba, Gaziantep’te yöre halkı tarafından sıkça yapılır. Bu vitamin deposu çorbanın içerisinde baharat hariç bir hayli malzeme yer alır. Lezzetli bir tennuri çorbası yapmak için nohut, pirinç ve mercimeklerin pişme oranına özen gösterilmesi gerekir. Gaziantep çorbacılarında, usta aşçıların elinden çıkmış bir tennuri çorbası içmek seyahatiniz sırasında sizin için hem yorgunluklarınızı gideren hem de damağınızı şenlendiren harika bir tercih olabilir.
Börek Çorbası (Tutmaç)
Eski bir Türk yemeği olan ve Selçuklu mutfağından miras kalmış olan bu çorba, tutmaç olarak da bilinir. Doyurucu olduğu kadar pratik olan bu çorbanın ana malzemesini ise Türk mutfağında temel besin maddeleri arasında gösterilen ev makarnası erişte ve nohut oluşturur. Çorbanın erişte hamurunu yapmak için yumurta sarısı, soğan, kıyma, salça, tuz ve karabiber karıştırılır. Bu karışıma, aldığı kadar un ilave edilir ve kulak memesi yumuşaklığına sahip bir hamur elde edilinceye kadar yoğrulur. Hamur, yaklaşık yarım saat dinlendirildikten sonra, ceviz büyüklüğünde bezelere ayrılır. Bezeler avuç içinde yuvarlanarak şerit haline getirilir. Bu şeritler ince ince kesilip, fırında ya da güneşte bekletilerek kurutulur. Haşlanmış ete, bu kurutulmuş hamurlar ve haşlanmış nohutlar ile çırpılmış ve kaynayana kadar karıştırılıp pişirilmiş yumurta ve yoğurttan oluşan yoğurtlu bir terbiye ilave edilir. Yuvalama yemeğine benzeyen bu çorba, doyuruculuğundan ötürü aynı zamanda bir tür ana yemek olarak sunulmaktadır. Tutmaç çorbasında, hiçbir biçimde salça kullanılmaz. Bu çorba da, tıpkı diğer yöresel çorbalar gibi tereyağında kızdırılmış nanenin çorbanın üzerine dökülmesi ile taçlandırılır.
Püşürük Çorbası
Yapımı oldukça zahmetsiz olan Püşürük çorbası için, güneşte kurutulan su ve undan oluşan küçük toplar, kemik suyunda ya da suda haşlanır. Gaziantep usulü püşürük çorbası, her ne kadar hamur çorbasına benzetilse de yapılışı ve tadı ile ondan bir hayli farklıdır. Türk-Tatar yemeklerinden Omaç’a benzeyen bu çorbaya, ondan farklı olarak mutlaka yoğurdun eşlik etmesi gerekir. Bu çorba, Karadeniz Bölgesinde ve Ege Bölgesinde ‘Un Çorbası’ adıyla bilinir.
Maş Çorbası
Gaziantep mutfağında özel bir yere sahip olan ve kökü Hindistan’a kadar uzanan Maş fasulyesi, Anadolu mutfağında pek rastlanmayan bir bakliyat olarak karşımıza çıkar. Antep mutfağında ayrı bir yeri olan bu sıra dışı fasulye, özellikle salata ve çorbalarda kullanılır. Maş fasulyesi fazla tanınmasa da oldukça faydalı bir bakliyat olarak kötü kolesterolü, kalp krizi ve felç riskini azaltır. Soğuk algınlığı ve virüslere karşı bağışıklık sisteminin direncini arttırır. Besin değeri oldukça yüksek olan maş fasulyesinde, aynı zamanda yüksek oranda protein de bulunur. Maş fasulyesi kullanılarak yapılan Maş çorbası ile klasik çorbalar hakkında tüm bildiklerinizi unutarak yeni bir keşif alanına kendinizi açabilirsiniz. Maş çorbasında, fasulyelere kuru soğan, salçalar, pirinç ve tuz eklenerek belli bir kıvam alıncaya kadar pişirilir. Bu özgün çorbanın üzerine tarhun otu ve tereyağında kızdırılmış kırmızıbiber de eklenir. Çorbanın tadındaki ince denge baharatlarla sağlandığından, ölçüyü kaçırmayacak boyutta baharat ilavesine yapmaya özen gösterilmelidir.
Uyduruk Çorba - Gaziantep Yemekleri
Kelimenin tam anlamıyla ‘uydurulmuş’ olan Uyduruk çorba, önceki öğünlerden kalma bulgur, pirinç ya da mercimek gibi yemeklerden yararlanılarak yapılır. Bu çorba, bir anlamda Gaziantep’te kadınların koşullar ne olursa olsun ailesini yemeksiz bırakmıyor oluşunun bir sembolü olarak kabul edilir. Zaten Antepli kadınlar, ellerindeki olanaklar ne denli kısıtlı olursa olsun yaratıcılıklarını devreye sokmaları ve yemek yapmanın mutlaka bir yolunu bulmaları konusundaki ustalıkları ile tanınırlar. Bu nedenle, Gaziantep’te uyduruk çorbanın birden fazla tarifine rastlanabilir.
Muni Çorbası
Muni çorbası, Gaziantep’te ‘şirinli çorba’ adı ile de anılır. Buradaki ‘şirin’ sözcüğü, Farsça’da ‘tatlı’ anlamına gelmektedir. Muni çorbası, ana malzeme olarak pekmez ve pilavdan yapılır. Bu çorbayı yaparken, malzeme olarak pirinç yerine dövme ve nohutta kullanılır. Ayrıca, çorbaya toz şeker, rezene ve son aşamada biraz tarçın ile dövülmüş ceviz de serpiştirilir. Bu tatlı çorba, Gaziantep mutfağında genellikle içli köfte, yapma, süzek yapması ya da Arap köftesi gibi ana yemeklerin yanında bir tür eşlikçi olarak servis edilir. Bunun yanı sıra, geleneklere göre lohusa bir kadına şirinli çorba ile Arap köftesi yedirilirse kadının sütünün daha fazla geleceğine inanılmaktadır.
Pekmezli Aşir (Aşure) Çorbası
Bu Antep usulü pekmezli aşure çorbasını yapabilmek için, dövme buğday ve nohut, pirinç, fasulye, börülce, bakla gibi baklagillerin her biri bir gece önceden ayrı ayrı kaplarda ıslatılır ve hepsi bir arada kaynatılır. Aşurenin kıvamı koyulaşınca, içine şeker ve Antep pekmezi konur ve şeker eriyinceye kadar karıştırılan bu karışım birkaç taşım daha kaynatılır. Aşure koyu bir kıvam aldığında, üzerine, dövülmüş ceviz ve tarçın tarçın ve dövülmüş rezene serpilir. Aşurenin renginin beyaz kalması için pirinçten ve sütten yararlanılır. Rivayete göre, Aşure çorbası ilk kez Hz. Nuh tarafından yapılmış. Büyük tufan kopunca ve yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular aracılığı ile tufan yeryüzünü kaplayınca, yalnızca Nuh’un gemisine binenler bu tufandan kurtulmayı başarmışlar. Ancak, gemi aylarca suda kaldığından bu sırada gemideki yiyecekler birer birer tükenmeye başlamış. En sonunda, Hz. Nuh geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplamışve onlardan bir çorba pişirmiş. Daha çok kutsal günlerde ve özellikle muharrem ayında yapılan aşure çorbasının ta kendisinin pekmezli olanı ile tanışmak istiyorsanız, Gaziantep şehrinin kollarını açmış sizi beklediğini bilmelisiniz.
Beyran Çorbası
Beyran çorbasında kuzu eti, kabukları soyulmuş ve ezilmiş olan sarımsakla birlikte suda haşlanıyr. Ardından, pirinç et suyunda haşlanarak üzerine kuzu eti, tereyağı, salça, pul biber, tuz ve karabiber ilave edilir. Serviste çorbanın lezzetini daha da arttırmak için çeşitli baharatlar ve limon suyu kullanılır. Beyran çorbası, kış mevsiminde soğuk algınlığı, grip veya nezle gibi hastalıklara karşı vücut için bir çeşit koruma kalkanı vazifesi görmektedir. Beyran çorbası, bir yandan bağışıklık sistemini güçlendirirken, bir yandan da kemik sağlığını koruyarak kemik erimesi gibi sorunlar yaşanmasını büyük ölçüde engeller.
Et Yemekleri - Gaziantep Yemekleri
Gaziantep mutfağında et yemekleri genellikle tencerede ve etin kendi suyunda pişirilir. Etler pişirilirken, bazen kemiklerden ve farklı soslardan da yararlanılır. Ancak et yemeği olarak kabul edilen lahmacun, ince bir lahmacun hamurundan hazırlanır ve farklı olarak fırında pişer. Etin besleyiciliğini ve lezzetini zenginleştirmek amacı ile et yemeklerine az miktarda soğan, sarımsak ya da bazı otlar ve sebzeler hatta tahıllar eklenir. Et yemeklerinde, etler ve baharatlar bir arada kullanılır.
Gaziantep mutfağında, etin baş aktör olduğu yemekleri şöyle sıralayabiliriz:
Lahmacun - Gaziantep Yemekleri
Hamuru ve ve ağızlara layık iç harcı ile Antep lahmacunu, yöresel lezzetler arasında baş tacı edilir. Una kuru maya, zeytinyağı ve tuzun ardından azar azar ılık su eklenmesi ile elde edilen lahmacun hamuru, önce nemli bir bezle üzeri örtülerek dinlendirilir. Hamura domates ve biber salçası, kırmızıbiber, yeşilbiber, maydanoz, domates, sarımsak, sumak, pul biber, kimyon ve tuz karıştırılır. Biber salçası ve kırmızıbiberin miktarı, lahmacunun acılık oranını da belirlemektedir. Bu karışımın içine, özellikle ince çekilmiş kuyruk yağı ve kıyma eklenir. Böylece, biber salçasına ek olarak kıymanın ve kuyruk yağının özelliği ile Antep lahmacunu daha kendine has bir hal alır. Dinlenen hamur eşit parçalara bölünerek, oklava ile açılır. Açılan hamurlara kıymalı harçtan konur ve lahmacunlar, yağlı kâğıt serilmiş fırın tepsisinde kızarıncaya kadar pişirilir. Ardından, yanında yeşillikler ve limon servis edilerek lezzetindeki zenginlik daha da pekiştirilir.
Etli Nohut Dürüm
Nohut dürüm yapmak için kemikli et suyunda pişirilen nohutlar dürüme sarılır. Dahası, kemikten sıyrılan etler de dürüme konan etler ile birlikte Gaziantep kahvaltılarına katık edilir. Bu lezzete, restoranlarda kolayca rastlayacağınız söylenemez. Eğer Gaziantep’i keşfederken acıktıysanız ve açlığınızı bastıracak bir atıştırmalık arıyorsanız, nohut dürümün tam size göre olduğunu söyleyebiliriz. Gaziantep’te nohut dürümün adresini elinizle koymuş gibi bulmak için, bilhassa dürüm satan küçük dükkânlara bakmanızı öneririz.
Beyran - Gaziantep Yemekleri
Gaziantep yöresinde, beyran yapımında özellikle ‘toklu’ adı verilen yaşını doldurmamış erkek ya da ‘şişek’ adı verilen hiç doğurmamış dişi koyunun eti makbul kabul edilir. Etin yumuşaklığı, etin lezzetini büyük ölçüde belirler. Etin yumuşaklığı ise hayvanın türüne, yaşına, beslenmesine, ara dokularının miktarına ve kesildikten sonraki dinlenme durumuna bağlı olarak farklılık gösterir. Etin ne kadar yağlı olduğunun da, etin yumuşaklığının ölçüsüne dair önemli bir belirleyici olduğu düşünülmektedir. Bir hayvan ne kadar iyi beslenmişse, etinin de o kadar yağlı olduğuna kanaat getirilir. Bu nedenle, Antep Beyranının yapımında iyi beslenmiş ve sağlık kurallarına uygun hayvan etlerinin seçimine özellikle dikkat edilir.

Beyran - Gaziantep Yemekleri
Antep Beyranının yapımı için gerekli süreç, bir gün önceden başlar. Beyran yapımında kullanılacak etler ve ilikli kemikler, birkaç saat suda bekletilir ve bakır kazana alınır. Et suyu kaynadığında, mutlaka üzerindeki kef yani tortu ya da köpük alınır. Tuz ilavesinin ardından, kazana ve sonrasında içinden çıkarılmak üzere limon eklenir. Kemikli et ve iç yağı kısık ateşte ve kazanın kapağı kapatılarak en az 10-12 saat kadar pişirilir. Bu sürenin sonunda, etin suyu süzülür ve pişen et didiklenir. Pirinç yağ ve tuz olmadan, hafif diri kalacak biçimde haşlanır. Gaziantep’te, halk arasında bu pilav ‘kel pilav ’olarak nitelenir. Beyranın sunumunda ise bakır sahan kullanılır. Bakır sahanın tabanı yağlı sunumunda, kazanda üst tabakada biriken erimiş yağ katmanı süzgeçten geçirilerek soğutulur. Bu bakır sahanlarda, yüksek ateşin etkisi ile kızdırılan yağda önce bir miktar haşlanmış pirinç kavrulur, sonra pirincin üstü lif halinde etle kapatılır. Yüksek ateşten ötürü eriyen yağa, dövülmüş sarımsak ve kırmızı pul biber ile bolca et suyu eklenir. Bakır sahanın tabanı yağsız sunumunda ise bakır sahana konan haşlanmış pirincin üzeri lif halinde etle örtülür. Yüksek ateşte bakır sahana dövülmüş sarımsak ve pul kırmızıbiber ile bol miktarda et suyu eklenir.
Ekşili Taraklık Tavası
Gaziantep'te bifteğe halk arasında adı ‘taraklık’ adı verilir. Taraklık tavası domates, soğan, domates ve biber salçası gibi malzemelerle yapılır. Bir tencerede et yağda biraz kavrulduktan sonra, yemeğe soğanlar, salçalar ve rendelenmiş domates, biber eklenerek tüm malzemeler karıştırılır. Karışıma su ve tuz konduktan ve üzerindeki köpükler alındıktan sonra tencerenin kapağı kapatılır, ateşin harı biraz düşürülür. Bir kâsede nar pekmezi, limon suyu ve baharatlar bir araya getirilip harmanlanır. Bu karışım ise etin üzerine boca edilir. Restoranlarda yıldız bir yemek olarak kendine yer bulan Ekşili taraklık tavasında, ekşiliğin sırrı nar pekmezine ya da ekşi üzüm şurubuna dayanır. Bu yemeğin içerisinde, değişik bir lezzet olarak ayva yer alır. Bir et yemeğinin içinde meyvenin olması, Gaziantep mutfağının UNESCO yaratıcı yemek kültürü olan şehirler listesine neden girdiğinin bir anlamda ipucunu ortaya koymaktadır. Farklı lezzetleri deneyimlemeye açık olan gezgin ruhlar, Ekşili Taraklık Tavasını şehrin merkezinde bulunan yerel lokantalarda deneyimleyebilirler.
Nohutlu Soğan Yahnisi - Gaziantep Yemekleri
Nohutlu soğan yahnisi, halk arasında ‘Sarı Yahni’ olarak bilinir. Dana kuşbaşı et kısık ateşte ve kendi suyunda pişirilir. Suyunu çeken ete, biber ve domates salçası, haşlanmış nohut, arpacık soğan, tuz ve sıcak su ilave edilerek suyun kaynaması beklenir. Soğanlar pişince, yemeğe nar ekşisi ve karabiber ilavesi gerçekleştirilir. Son aşamada, nane zeytinyağında kızdırılarak yemeğin üzerine dökülür. Bulgur pilavı, turp ve yeşillikler, bu yemeğin yanına en çok yakışan lezzetler olarak kabul edilir.
Ciğer Yahni - Gaziantep Yemekleri
Gaziantep yöresinin ana yemeklerinden olan ciğer yahni, içinde bulunan zengin çeşitlilikteki baharatlarıyla lezzet meraklılarının adeta başını döndürmektedir. Isıtılan zeytinyağının üzerine doğranan soğan aracılığı ile sotelenen ciğer yahni, çorbadan sonra yenilebilecek ana yemekler arasında ilk sırda yer alır. Ciğer yahninin yanında, haşlanmış patates servis edilir. Bu uyumlu eşlikçilik için, haşlanan patateslere tuz, karabiber ve arzuya göre göre acı biber de eklenir. Antep sofralarının baştacı olan ciğer yahni, tadına bakan kişiler için o andan itibaren vazgeçilmez bir lezzete dönüşmektedir.
Çir(Zerdali) Yahnisi
Zerdaliler yıkanır ve geceden ıslatılır.  Arpacık soğan ve parça et hafif ateşte ve ağzı kapalı olarak et kendi suyunu çekinceye kadar pişirmeye devam edilir. Etin üzerine domates salçası, tuz ve üzüm pekmezi ilave edilerek et iyice yumuşayıncaya kadar pişirilir. Bu yemeğe zerdaliler ve sirkenin yanında, zerdalilerin ıslatıldığı su dahi eklenebilir. Kış mevsiminde, kuru kayısı ile de zerdali yahnisi yapılır. Ancak, bunun için özellikle mayhoş yaprak kayısı ya da zerdali kurusu kullanılır.
Kebaplar
30'dan fazla çeşidi ile kebaplar, Gaziantep mutfağının en dikkat çeken yemeğidirler. Kebapların ana malzemeleri ağırlıklı olarak et ve pide, ince ekmek, dürüm gibi unlu ürünlerdir. Sade kıyma ve şiş kebap dışında, kebaplarda trüf mantarı gibi birçok meyve ve sebze mevsimine göre tüketilir. Gaziantep mutfağında,  kebap malzemeleri sağlayan kasaplar ve fırınlar çok önemli bir yere sahiptir. Bu sektörde hizmet veren kasaplar, müşteri taleplerine göre eti anında hazırlarlar. Fırınlar, her an taze ürün sunacak şekilde kendilerini ayarlarlar.
Elma Kebabı
Kebapların içine bile meyve konan Gaziantep mutfak kültüründe, elma kebabı hem lezzeti hem de içindeki malzemelerle kendisini tanımayanları fazlasıyla şaşkınlığa uğratmaktadır. Ancak, Gaziantep şehri lezzet çeşitliliği açısından eninde sonunda yolu onunla kesişen gezginlerin kalıplarını kırar. Kıyma, soğan, baharat, biber, domates ve elma bir araya geldiğinde oluşan armoni, ilk başta bu birlikteliği yadırgayan kişileri bile etkisi altına almayı başarır. Çeşitliliği bünyesinde barındıran elma kebabı, Gaziantep’in her farklılığı kucaklayan yapısını da ortaya koyarak turistlerin yoğun ilgisine maruz kalmaktadır.
Ayvalı Tas Kebabı - Gaziantep Yemekleri
Ayvalar, patatesler, havuçlar ve elmalar temizlendikten sonra, iri kuşbaşı olacak şekilde doğranırlar. İri arpacık soğanlar, biber ve domates salçası, su yardımı ile deyim yerindeyse yumuşatılırlar ve üzerlerine sebzeler, tuz ve karabiber eklenir.
https://www.tripuck.com/gaziantep-yemekleri/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pakistan Gezilecek Yerler: Keşfedilecek En İyi Noktalar

Vietnam Gezilecek Yerler: Keşfedilecek En İyi Noktalar

Güneş Sistemindeki En Sıcak ve En Soğuk Gezegen Hangisidir?